• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.86)
room - lenny abrahamson
24 yaşındaki joy (brie larson), 7 yıl önce old nick (sean bridgers) dediği bir adam tarafından kaçırılmış ve o günden bu yana evinin arkasındaki küçücük bir kulübede jack ile tutsak olarak yaşamaktadır. gerçek dünyayı hiç bilmeyen oğlunu bu idare etmeye çalışsa da bir gün gerçek dünyayı da tanıması gerektiğini anlar. bu hapis hayatından binbir güçlükle kaçarak ailesinin yanına sığınan joy için şimdi bir başka zorlu sınav başlayacaktır. gerçek hayatla hiç karşılaşmamış jack'i yepyeni bir hayata adapte edebilmek, aynı zamanda kendi hayatına da kaldığı yerden devam edebilmek.


  1. kendinden söz ettiren bir sanat eseri iki şey vaat edebilir:

    1. orijinal bir içerik,
    2. teknik/estetik yenilik.

    üçüncü bir seçenek olarak bir sanat eserinde her ikisi birden olabilir.

    2016 yılında orijinal bir içerikten söz etmek çok zorlaştı. söylenebilecek her şey söylenmiş gibi duruyor; ama sanatkârlar hâlâ un çuvalının içinde kalan un zerreciklerini döker gibi alımlayıcıları etkileyecek farklı nitelikte konular bulabiliyor.

    room bu anlamda sinema sanatının teknik alanında herhangi bir yenilik veya kendisinden söz ettirebilecek görsel bir değer taşımıyor. ancak özgün konusu itibariyle oldukça etkileyici bir film. burada aslan payı, senaryonun uyarlandığı romanın yazarı emma donoghue'ye verilmeli. tabii ki bir romanı sinemaya uyarlamak kolay bir iş değil. senarist ve yönetmen de bu anlamda oldukça başarılı.

    aslında filmle ilgili söyleyecek çok fazla sözüm yok. duygusal yoğunluğun tavan yaptığı, gözlerimi dolduran sahneler oldukça fazla. tek dikkatimi çeken şey şu oldu:

    !---- spoiler ----!
    oda'dan çıktıktan sonra jack'teki ürkeklik ile annedeki cesaret zamanla yer değiştirdi. travma sonrası stres sendromundan etkilenen anne intiharı denerken jack, yeni tanıdığı dünyaya kademe kademe adapte olabildi. bu da çocukların travmaları atlatma konusunda büyüklerden çok daha başarılı olduğu anlamına geliyor sanırım. en azından yönetmenin iddiası bu yönde.
    anne (joy), oda'da iken hayatının tek gayesi olan oda'dan kurtulma isteğinin yerine oda'dan kurtulduktan sonra herhangi bir şey koyamadığı için travma ile yüzleşiyor. jack içinse durum, bir yerden bir başka yere taşınmak gibi. çünkü o, zaten oda'dan öncesini veya dışarıyı hiç bilmiyor. o yüzden de travmanın etkilerini hissetmiyor.
    !---- spoiler ----!

    gerçekten oldukça güçlü bir filmdi room.

    edit: senaristle roman yazarı aynı kişilermiş. düzeltme için sdeye teşekkürler.